Merhabalar değerli arkadaşlar. Bu yazımızda sizlere denizcilik ve gemicilik terimleri kelimelerini ve anlamlarını paylaşacağız.
Denizcilik ve gemicilik sektöründe olanlar ve olmak isteyenler bu sektörle alakalı bilmesi gereken bazı önemli terimler mevcuttur. Sizler için denizcilik sektörüyle alakalı bilinmesi gereken mühim kelimeleri ve anlamlarını derledik. Aşağıdan bazılarına ulaşabilirsiniz. Elbette yüzlerce terim vardır fakat biz size en önemlileri ve en çok kullanılanları yazacağız. İyi okumalar dileriz.
Denizcilik (Gemicilik) İle Alakalı Bazı Terimler ve Anlamları
- Tabut: Sandık.
- Kalafat: Sandalın su almasını engellemek için kaplama tahtaları arasına doldurulup üstü ziftle kaplanmış olan pamuk ipliklerine verilen isim.
- Zemheri: Karakış anlamına gelmektedir.
- Kerempe: Denize doğru uzanan kayalık burnu manasındadır.
- Arşın: Eskiden kullanılan, 68 santimetreye (cm’ye) eşit olan bir uzunluk ölçüsüdür. Yani metre cinsinden değeri 0.68 metredir.
- Dam: Ahır.
- Dirisa etmek: Yön değiştirmek anlamına geliyor.
- Musandıra: Yüklük.
- Fırdolayı: Çepeçevre.
- Felek: Sandalı karaya çekmek anlamına gelmektedir. Veya bir başka anlamıyla sandalı denize indirmek için altına sürülen yuvarlak ağaç.
- Aynakçı: Arka tarafı (yani kıç tarafı) düz tekne.
- Bıldır: Geçen yıl. Bir önceki sene.
- Bodoslama: Sandalın omurgasının baş ve arka taraflarından yukarıya doğru uzanan ağaç veya demir direklerin her birine verilen ad.
- Su kesimi: Sandalın su üstünde ve su altında kalan bölümlerinin kesiştiği yere denir.
- Kayna: Sandalın iki yanında da bulunan ve kıyıya çekmek için ip takılan çıkıntıya kayna denir.
- Tiflin balığı: Yunus balığının bir diğer ismidir.
- Sere: Üzerine 4 köşe yelken açmak, işaret kaldırmak için direğe yatay olarak bağlanan uzun gönder (metal olan ağaç sopa).
- Zembil: Hasırdan örülmüş saplı torba anlamına geliyor.
- Kıblename: Güney yönünü göstermek için, mevcut konuma göre özel işareti bulunan bir çeşit pusula.
- Çarmık: Ana direği yandan tutan ip.
- Barba: Karadaki kayık ve motorların dengesini sağlamak için destek olarak kullanılan kısa kütük.
- Uşak: Çocuk, tayfa.
- Irgalamak: Sallamak manasına gelir.
- Baba: Bu kelime bildiğimiz baba anlamına gelmiyor. Denizcilikte farklı kullanımı vardır. Gemi ya da iskelede halatın takıldığı yuvarlak başlı iri demir, ağaç ya da beton dikmeye baba ismi verilir.
- Kangal: Halka halka sarılmış halat yığınına kangal denir.
- Çırpıntı: Suların küçük ve oynak dalgacıklarla kaynaştığı yer.
- Funda etmek: Demir atmak, demirlemek manasındadır.
- Kaloma olmak: (Sandalın demir zinciri için) suya girmek anlamına gelir.
- Leva deliği: Sandala veya tekneye dolan suyu akıtmaya yarayan bir çeşit delik.
- Iskarmoz: Kürek kayışını takmaya yarayan ağaç çubuk.
- Yeke: Dümeni (arabalardaki direksiyona benzeyen alet) kullanmak için dümenin baş tarafına takılan bir kol.
- Mayna etmek: Yüksekte bulunan bir donanımı aşağıya indirmek anlamına gelir.
- Amura: Yelkenin baş tarafına denir.
- Iskota: Yelkeni yönetmek için kullanılan ip.
- Baştankara etmek: Sandalı baş tarafından iskeleye yanaştırmak.
- Kalafat etmek: Kaplama tahtalarının arasını pamuk iplikleriyle doldurup ziftlemek.
- Dretnot: Bir çeşit zırhlı gemi tipidir.
- Sancak: Sandalın sağ yanına sancak denir.
- Pupa yelken: Yelkenlerin arkadan esen yelle şişmiş olarak ilerlemesi, tam yolla ilerlemek.
- Tedbilihava: Hastaların daha çabuk iyileşmesi, yorgunluklarının giderilmesi gibi amaçlarla yapılan çevre değişikliği; hava değişimi. Tebdilimekan nasıl mekan değişikliği anlamına geliyorsa bu da hava değişikliği manasındadır.
- Navlun: Yük taşıma ücreti.
- Sakarcık dökmek: Dalgalanmak anlamına gelmektedir.
- Fora: Yelkeni açtırmak için verilen bir komut. Yelkenler fora gibi.
- Karban: Ağaç kabuğundan yapılmış sepet.
- Hapaz: Halk dilinde avuç anlamına gelir.
- Safra: Gemileri ve her boyda deniz aracını dengede tutmak, istenilen su düzeyine kadar batırabilmek için dip bölümlerine konulan ağırlığa safra ismi verilir.
- İskele: Sandalın veya geminin sol tarafı.
- Kolcu: Bir şeyi korumak için bekleyen, kol gezen görevli, muhafız.
- Borda: Sandalın veya geminin yan tarafı.
- Modul yemek: Ucu çivili bir değnekle dürtülmek manasına gelmektedir.
- Zıpka: Karadeniz kıyısı halkının giydiği dar paçalı bir tür pantolon.
- Kürüz: Çalılık.
- Göynek: Fanila; iç çamaşırı anlamına gelir.
- Hilaf: Yalan söylemek. Yalan söz.
- Kulluk: Avlu.
- Şıvgın: Körpe ve küçük bir dal.
- Gulet: İki direkli tekne.
- Yesa etmek: Yelkeni direğe çekmektir.
- Harelenmek: Kımıldadıkça üzerinde parlak çizgiler görünmek, dalgalanma oluşmak.
- Yalpaya düşmek: (Sandal için) bir sağ tarafa bir sol tarafa yatıp kalkmak.
- Üçerleme: Karadeniz’e özgü bir dalga biçimidir.
- Kapaklamak: Ters çevirmek.
- Alabanda olmak: (Dümen için) sandalın iç yüzeyini gösterecek bir biçimde 35 dereceye kadar çevrilmek.
- Döküntü: Deniz yüzüne yakın, üzerinde dalgaların çatladığı kaya kümesine verilen ad.
- Siya: Geri komutudur. Sandaldaki kürekleri tersine kullanarak sandalı geri tarafa doğru yürütmek için verilen komut.
- Siyaya geçmek: Sandal için geri geri gitmek anlamındadır.
- Serpme: Bir çeşit balık ağı.
- Mendirek: Dalgalardan korunmak için yapılan uzun set; dalgakıran.
- Bandıra: Geminin hangi devlete ait olduğunu gösteren bayrak.
- Gambot: Bir veya birkaç topu olan küçük ve hafif savaş gemisi.
- Bora: Genellikle arkasından yağmur getiren sert rüzgara bora ismi verilir.
- Orsa: Sandalın veya geminin rüzgarın geldiği tarafa doğru döndürülmesi orsa olarak adlandırılır.
Denizcilik ve gemicilik sektörüyle alakalı bazı kelimeler ve anlamları bu şekildedir. Bu listenin çoğu Halime Kaptan kitabından derlenerek alıntılanmıştır. Bu arada kitap denizcilik ile ilgili olduğundan eğer bu alana ilgiliyseniz kesinlikle okumanızı tavsiye ederiz. Hatta ilgili değilseniz bile tavsiye ederiz. Çünkü “Halime Kaptan” Türk edebiyatının en önemli eserlerinden birisidir.
Bu Yazıya Tepkin Ne Oldu ?