Ehl-i Sünnet Nedir?
En yalın tabirle Ehlisünnet, İslam’ın Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tarafından anlatıldığı ve Ashab-ı kiram tarafından anlaşıldığı halidir. Zira Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur:
“Beni İsrail 72 fırkaya ayrılmıştır. Benim ümmetim de 73 fırkaya ayrılacaktır. Biri hariç hepsi cehennemdedir.”
Bunun üzerine ashab-ı kiram “o hangisidir” diye sorunca Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle cevap verdi:
“Benim ve ashabımın yolu üzere olanlardır.”
İslam tarihi boyunca kimi siyaset yüzünden, kimi akıl ve düşünce yüzünden, kimisi de uluslararası çekişme ve çatışmanın bir ayağı olarak kullanılmak üzere, İslam’ın asrısaadetteki ifadesine muvafık olmayan fikirler ve bunların bir nizama sokulmuş hali olarak mezhepler, taraftar güruhu oluşturulmuş hali olarak da fırkalar ortaya çıkmıştır.Ve bu fırkalar kimi zaman “Kaderiyye” gibi ortaya attıkları fikirlerle, kimi zaman ise “Cehmiyye” gibi kurucularının isimleri ile anılmıştır.
Bu itibarla şunu ifade edebiliriz: “Ehlisünnet asla bir mezhep değildir.” Bilakis asrısaadetteki İslam’ın muhafaza edilmiş halidir.
İmam Malik’in (Allah ona rahmet eylesin) ifadesi ile “Ehlisünnet bilinen lakabı olmayanlardır. Onlar ne Cehmi’dir, ne Rafizi’dir, ne de Kaderi’dir.”
Ehlisünnet ifadesinin ilk kullanıldığı tarih hicri asrın başlarıdır. Hasan-ı Basri, Muhammet bin Sirin ve İmam-ı Azam Efendimiz “Ehlisünnet” ifadesini kullanmışlardır. Fırka-i naciye tabiri Ehlisünnet’i de ifade etmektedir. “Ehlisünnet” ifadesi “Ehl-i bidat” ‘ın zıttı olarak kullanılır.
Ehl-i Sünnetin Kolları Nelerdir?
Ehlisünnet kendi içerisinde Selef, Kelamcılar ve Tasavvuf Ehli olmak üzere 3’e ayrılmıştır.
Selef: İlk devirlerdeki Müslümanlardır.Selef de kendi arasında ikiye ayrılır.Bunlar Muhaddisun-Hadisçiler ve Diğerleridir.
Kelamcılar: Kısaca ifade etmek gerekirse kafası karışık olan müslümanlara izahlar yapan bir topluluktur. 2 kısma ayrılır.Bunlar Maturidi ve Eşarilerdir.
Tasavvuf Ehli: Tasavvuf Ehlinden olan kişiler İmam-ı Rabbani Hazretleri gibi hakikatlerini ruhen yaşamış kimselerdir.
Kaynak = Lalegül Dergisi Fıkıh Kurulu / www.lalegulhaber.com.tr
Bu Yazıya Tepkin Ne Oldu ?