İnsülin Salgılayan Beta Hücreleri Üretildi

Araştırmacılar, ilk defa laboratuvar ortamında insülin salgılayan hücreler üretti. Araştırmanın sonuçlarının Tip I şeker hastalığının tedavisinde çığır açabileceği düşünülüyor. Kandaki glikoz düzeyinin düzenlenmesini sağlayan bir hormon olan insülin, pankreastaki beta hücreleri tarafından salgılanıyor. Beta hücreleri, daha önce laboratuvar ortamında kök hücrelerden üretilebilmişse de bu hücrelerin insülin salgılaması sağlanamamıştı. Daha evvelden insandaki kök hücreleri, laboratuvar mekanında beta hücrelerine dönüştürüldüğü zaman hücreler ancak belirli bir aşamaya kadar olgunlaşabiliyordu. Bu da glikoza yanıt olarak insülin üretebilen hücreler elde edilmesinin önünde büyük bir engel teşkil ediyordu. Şimdi araştırmacılar, hücrelerin laboratuvar ortamındaki olgunlaşma sürecini harekete geçiren bir protein keşfetti. Kök hücrelerden laboratuvar ortamında farklı hücre tiplerinin üretilebilmesi için kök hücrelerin, başkalaşım sürecinde hangi hücre tipine dönüşeceğini belirleyen çeşitli yol ayrımlarından geçmesi gerekiyor. Ancak kök hücre ile tamamen olgunlaşmış bir hücre arasında pek çok gelişim aşaması bulunuyor. İşte bu yüzden pankreatik beta hücreleri, daha evvelden laboratuvar araştırma ortamında üretilmeye çalışıldığı zaman erken bir gelişim evresinde takılıp kalmaktaydı.

Farklı gruplar tarafından yapılan denemelerde bu sorun bir türlü aşılamamıştı. Salk Enstitüsünde çalışan Ronald Evans (Ranıld İvıns) önderliğindeki araştırmacılar, cenine ait beta hücreleri ile yetişkine ait beta hücreleri arasındaki farkları inceleyip beta hücrelerinin tamamen olgunlaşmasını sağlayan etmeni keşfedebilmek için, bir hücrede üretilen bütün proteinler hakkında bilgi veren transkriptom verilerine baktı. Hücrede proteinler, DNA’daki genetik bilgiye dayalı olarak üretilirken DNA’daki bilgi önce transkripsiyon adlı süreçle mRNA adlı bilgi taşıyıcı moleküle aktarılıyor. Daha sonra mRNA’ya aktarılmış olan bu bilgiye dayanılarak proteinler üretiliyor.

Sağlıklı kişinin insülin salgılama evresi.

Tip I şeker hastalığında insülin salgılanamaz. Bu yüzden ilgili hücreler kandan glikoz alamaz. Dolayısıyla kan şekeri düşürülemez.

Tip II şeker hastalığında ise insülin salgılanır, ancak insülin almaçları insüline karşı duyarlılığını yitirir. Sonuç olarak aynı şekilde insülin etkisini gösterememiş oluyor ve kan şekeri de düşürülememiş oluyor. Kan şekeri, normal düzeyde tutulmadığında yıkıcı ve ölümcül sonuçlar ortaya çıkabilir.

Dolayısıyla hücredeki bütün mRNA moleküllerinin koleksiyonu olan transkriptom, hücrede üretilen proteinlerin tamamı hakkında esaslı bir bilgi kaynağı oluşturuyor. İşte Evans ve ekibi, farklı olgunluktaki iki grup beta hücresindeki transkriptomları karşılaştırınca hücre çekirdeğindeki bir almaç protein olan östrojenle ilişkili gama almacının (ERRγ) yetişkinlere ait olgun beta hücrelerinde çok daha fazla miktarda bulunduğunu anladı. Ekip daha önce bu protein üzerinde çalışmıştı. ERRγ’nin [Estrogen – Related Receptor γ (Östrocen rıleydet reseptör gama)] kaslarda mitokondri büyümesini artırdığını, şekerlerin ve yağların enerji üretmek amacıyla oksijenle yakılmasını teşvik ettiğini biliyorlardı. Evans, bu düzenleyici proteinin beta hücrelerinde bu kadar çok bulunmasına ilk başta şaşırdıklarını, ancak beta hücrelerinin çok kısa sürede büyük miktarda insülin salgılaması gerektiğini, bununsa büyük miktarda enerji gerektiren bir süreç olduğunu belirtiyor.

Araştırmacılar, ERRγ üretemeyen fareler yetiştirdiklerinde bu hayvanlardaki beta hücrelerinin kan şekerindeki yükselmelere yanıt olarak insülin üretemediğini gördü. Ancak laboratuvar ortamında ürettikleri insan beta hücrelerinin bir şekilde daha fazla ERRγ üretmesini sağladıklarında bu hücrelerin kültür ortamında glikoza yanıt vererek insülin salgıladığını gözlemlediler. Araştırmacılar, bu defa kültür ortamında olgunlaştırdıkları bu hücreleri şeker hastası farelere aktardı. Hücreler ilk günden itibaren farelerin kanındaki glikoz yükselmelerine yanıt olarak insülin üreterek bu farelerdeki diyabet durumunu hafifletti. Evans, bu araştırmalarının işlevsel beta hücreleri oluşturma çalışmalarında yeni bir dönemin başlangıcı olduğu görüşünde. Araştırmacılar, şeker hastalığına yönelik tedavi geliştirmek amacıyla bu süreci daha karmaşık modellerde incelemeyi amaçlıyor.

Kaynak = Bilim ve Teknik Dergisi

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir