Yalnız Kalma – Yalnızlık Korkusu (Otofobi) Nedir?
Yalnız kalma korkusu fiziksel güven sorunu yaşayan kişilerde çok sık görülen bir rahatsızlık durumudur. Yalnız kalma korkusu güvenlik endişesi yaşayan kişilerin sağlığını tehdit eden ciddi bir rahatsızlıktır. Yalnızlık korkusu özellikle yaşlı insanları sosyal olarak izole ederek erken ölüm riskini %26 arttırmaktadır. Yalnız kalma korkusu kişinin toplum içinde yalnız olmadıkları halde yalnız kalacakları korkusuna kapılma durumudur.
Yetişkin insanlarda yalnızlık korkusu panik atak ve depresyonu tetikler. Yalnızlık korkusu sonucunda kişi nöbetler geçirip, bayılır ve şuurunu kaybedebilir. Evde yalnız kalamama korkusu birçok insanı alkol ve madde bağımlılığına iter. Kaygılarından kurtulmak isteyen hastalar uyuşturucu madde kullanımına yönelir. Yalnız kalma korkusu Latincede otofobi olarak adlandırılır. Toplum dışına itilme, toplumdan izole edilme korkusudur.
Yalnız kalmak kişiye huzur verir ve zihinsel olarak rahatlamasını sağlar. Bu durum bazı insanlar için kâbus haline gelebilir. Yalnızlık kimine göre hayatta en korkunç şeydir. Yalnızlık korkusu ile yalnız kalma korkusu farklı durumlardır.
Yalnızlık Korkusu Nasıl Yenilir?
Uzmanlar yalnızlık korkusunu yenmek için bu korkuyu yaşayanlara şu şekilde tavsiyelerde bulunmaktadır:
- Yalnızlığınızı kabul edin. Yalnız olmanızın sorumlusu olarak kendinizi görmeyin. İlgi alanlarınıza ve hobilerinize yönelin. Yeni hobiler edinerek yeni beceriler öğrenmeye çalışın. Koltuğa uzanıp yalnız olmanın keyfini çıkarın. Yalnızlıkta doğru dengeyi bulmak önemlidir. Kendinizi değersiz, dışlanmış olarak hissetmeyin. Yalnızlıktan zevk almaya çalışın. Kendinizi geliştirip yeteneklerini keşfedip ruhunuzu dinlendirin. Sizi geren, strese sokan ve endişelendiren durumlardan kurtulmaya çalışın.
- İletişimi sosyal medya ile değil birebir yapmalısınız. Sohbetleriniz ve etkinlikleriniz canlı olmalıdır. İnternetten, akıllı telefondan, dijital ve sanal dünyadan kopup gerçek yaşama dönmelisiniz. Sanal ortamlarda mutlu olmak yerine gerçek hayata dönmelisiniz. Pikniklere, konserlere, sinemaya gitmelisiniz.
- Mutsuz ilişkileri idare etmeyin. Mutsuz bir aşk hayatınız varsa yol verin gitsin. Sizi üzen arkadaşlardan ve olaylardan uzak durun. Pozitif olup hayata pozitif yaklaşın. Evlenme uzun istikrarlı bir ilişki sonucunda gerçekleşir. Kendinizi evlenme konusunda hemen koşullandırmayın. Aksi takdirde yanlış bir seçim yapıp tüm hayatınızı karartabilirsiniz.
- Dışarı çıkıp insanların içine karışın. Kendinizle baş başa kaldığınız zaman yalnızlık duygusu ve korkusu canınızı daha fazla yakacaktır. Bu yüzden sevdiğiniz insanların olduğu mekanlara gidip eğlence dolu anlar yaşamaya çalışın. Can sıkıntısından ve üzüntülü ruh halinden kurtulmaya çalışın.
- Bir gurubun üyesi olun. Spor salonlarına gidip, camide namaz kılın, yetiştirme kurslarına katılın. Kulüp toplantılarına katılarak sosyal çevrenizi geliştirmeye çalışın.
- İhtiyacı olan insanlara yardımcı olun. Yardım etmek, paylaşmak, dayanışmak size duygusal açıdan güç verecektir. Başkalarına yardım ederek bir nevi kendinize yardım etmiş olursunuz.
- Sahip olduklarınızın kıymetini bilerek şükür edin. Daha fazlasını istemek, sahip olduklarının farkına varmamak, gözü para ve kazanma hırsının büyümesi insanların sizden uzaklaşmasına neden olur.
Bu Yazıya Tepkin Ne Oldu ?