Bu yazımızda sizlere araştırma görevlisinin tanımını ve araştırma görevlisinin nasıl olunabileceğini anlatacağız.Umarız faydalı olur.
Araştırma Görevlisi Nedir?
Araştırma görevlisi, yükseköğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili diğer görevleri yapan öğretim yardımcısıdır.
Araştırma Görevlisi Nasıl Olurur?
Araştırma görevlisi olabilmek için üniversite senelerinden başlamak üzere kendi bölümünüz içerisinde başarılı bir ivme çizmeli ve okuldaki derslerinizin iyi olması gerekmektedir.
Bununla birlikte girmeniz gereken bazı sınavlar vardır.Bunlar ALES ve dil sınavıdır.Ales sınavı kolay gibi dursa da ingilizce dil sınavına aynı şeyler söylenemez.O yüzden yabancı dilinizin çok iyi olması gerekmektedir.İngilizce dil seviyenizin kendi sektörünüzdeki yazılanları ve kendi departmanınızdaki gündemi takip edecek seviyede olması gerekmektedir.
Araştırma görevlisi olmak için öncelikle:
1) Ortalamanızın yüksek olması gerekmektedir.
2) Bölümünüz ile alakalı ilginiz ve yeterli bilginizin olması gerekmektedir.
3) ALES ve dil puanınızın olması gerekmektedir.
Şimdi bu 3 maddeyi detaylı olarak inceleyelim.
1-)Araştırma Görevlisi Olmak İçin Ortalamanın Önemi
Araştırma görevlisi alımlarında ilk başta ALES sınavı puanınızın %60’ı ve dil sınavı puanınızın %40’ı alarak puanınız hesaplanmaktadır. Bu hesaplamadan sonra yapılan sıralamada bilim sınavına girmeye hak kazanırsanız, ortalamanız devreye girer. Ancak yüksek lisans başvurusunda ise birçok üniversitede 65 not ortalaması alt limit olarak belirlenmiştir.
Ortalama, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) ile yapılan araştırma görevlisi başvurusu esnasında önemli bir katkı sağlamaktadır. ÖYP’ye başvururken ALES’in %50’si, lisans mezuniyet ortalamasının %35’i, yabancı dil notunun %15’i alınarak puan hesaplaması yapılır.
2-)Alanınızda İlgili ve Bilgili Olmalısınız
Araştırma görevlisi olduğunuz zaman akademik kariyeriniz, ömrünüzün sonuna kadar devam edecektir. Sürekli kendi alanınızdaki yenilikleri takip etmelisiniz. Literatüre hakim olmalısınız. Her konu hakkında uzman olmasanız da her konuda kimlerin uzman olduğunu ve otorite isimleri bilmelisiniz. Yani sürekli akademik makaleleri incelemeli ve sektörü takip etmelisiniz. Ömür boyu yapacağınız bir meslekten bahsediyoruz. İlerleyen yıllarda doçent ve profesör olacaksınız. Bu da sizin kendi alanınızı sevmenizi gerektiren bir şeydir. Çünkü sevmediği bir şey ile ömrünün büyük bölümünü geçirmeyi kimse istemez.
O yüzden araştırma görevlisi olmadan önce iyice düşünüp taşınmak lazım.Bu mesleğe girerseniz dediğimiz gibi sürekli kendinizi geliştirmeniz gerekecektir.Hep bir adım daha ilerisine gitmeniz gerekecektir.
Araştırma görevlisi ve sonrasında doçent veya profesör olduğunuzda bu meslek, sabah 8 akşam 5 çalışıp eve geldiğinizde ayaklarınızı uzatıp televizyon izleyebileceğiniz bir meslek değildir. Çünkü okulda geçirdiğiniz vakitlerde kendi bölümünüz ve öğrencilerinizle ilgilenirken evde geçirdiğiniz vakitlerde de araştırma ve kendinizi geliştirmeye vakit ayırmalısınız. Aksi takdirde araştırmalarınız eksik kalacak yahut insanlarla iletişiminiz ve bölümünüzde yerine getirmeniz gereken işlerinizi aksatacaksınız.Bunun için her şeyi göze almalısınız. Hatta yeri gelecek ailenize bile zaman ayıramayacaksınız.
Şunu unutmayın, üniversitede araştırma görevliliği ile başlayan kariyeriniz ile birlikte siz artık bilim insanısınız. Bu da özverili yaşam şartlarını gerekli kılmaktadır. Aksi takdirde bilime yapacağınız katkı çok düşük olabilir ve da harcadığınız emeklere yazık olabilir.
3-)Yeterli Şekilde ALES ve İngilizce Puanınızın Olması Gerekir
Araştırma görevlisi olabilmeniz için ilk aşamada ALES (Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı) ve İngilizce (KPDS, ÜDS, TOEFL, IELTS ve benzeri) sınavı puanlarınızın olması gerekir.
Teknik olarak araştırma görevlisine başvuru yapmanız için ALES puanınızın en az 70 ve dil puanınızın en az 50 olması gerekmektedir. Ancak bu durum üniversitelere göre değişiyor.Yabancı dil şartı teknik olarak istenmekle birlikte, bazı alanlarda çok önemli hale gelmiştir. Özellikle literatürün İngilizce dilinde geliştiği ve yerli çalışmaların az olduğu alanlarda İngilizce çok önemlidir.
Bu Yazıya Tepkin Ne Oldu ?