Duhan Suresi Arapçası, Okunuşu ve Türkçe Meali

Herkese hayırlı günler dileriz. Bu yazımızda sizlere Duhan suresinin Arapça’sını, Arapça okunuşunu ve Türkçe mealini paylaşacağız. Şimdiden hayırlı okumalar dileriz. Ayrıca Kuran’ı Kerim okumaya başlamadan önce “Kuran okumaya başlama duası” ‘nı okumayı unutmayınız.

Duhan suresi Kur’an-ı Kerim’in 44. suresidir ve toplamda 59 ayetten oluşur. Kuran’da 25. cüzde bulunmaktadır. Duhan suresinin Arapça’sına ve Türkçe anlamına aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Başlıklar

Duhan Suresi Arapça

Duhan suresi 1. sayfa;

Duhan suresi 1. sayfa
Duhan suresi 1. sayfa

Duhan suresi 2. sayfa;

Duhan suresi 2. sayfa
Duhan suresi 2. sayfa

Duhan suresi 3. sayfa;

Duhan suresi 3. sayfa
Duhan suresi 3. sayfa

Duhan Suresi Arapça Okunuşu

1–) Ha mim
2–) Vel kitabil mübiyn
3–) İnna enzelnahü fı leyletim mübaraketin inna künna münzirın
4–) Fiha yüfraku küllü emrin hakiym
5–) Emram min ındina inna künna mürsiliyn
6–) Rahmeten mir rabbik innehu hüves semiy’ul aliym
7–) Rabbis semavati vel erdı ve ma beynehüma in küntüm mukıniyn
8–) La ilahe illa hüve yuhyı ve yümiyt rabbüküm ve rabbü abaikümül evveliyn
9–) Bel hüm fı şekkiy yel’abun
10–) Fertekıb yevme te’tis semaü bi dühanim mübiyn
11–) Yağşen nas haza azabün eliym
12–) Rabbenekşif annel azabe inna mü’minun
13–) Enna lehümüz zikra ve kad caehüm rasulüm mübiyn
14–) Sümme tevellev anhü ve kalu muallemüm mecnun
15–) İnna kaşifül azib kaliylen inneküm aidun
16–) Yevme nebtışül batşetel kübra inna müntekımun
17–) Ve le kad fetenna kablehüm kavme fir’avne ve caehüm rasulün keriym
18–) En eddu ileyye ıbadellah inni leküm rasulün emiyn
19–) Ve el la ta’lu alellah innı atıküm bi sültanim mübiyn
20–) Ve innı uztü bi rabbı ve rabbiküm en tercumun
21–) Ve il lem tü’minu lı fa’tezilun
22–) Fe dea rabbehu enne haülai kavmüm mücrimun
23–) Fe esri bi ıbadı leylen inneküm müttebeun
24–) Vetrukil bahra rahva innehüm cündüm muğrakun
25–) Kem teraku min cennativ ve uyun
26–) Ve züruıv ve mekamin keriym
27–) Ve na’metin kanu fiyha fakihiyn
28–) Kezalike ve evrasnaha kavmen ahariyn
29–) Fema beket aleyhimüs semaü vel erdu vema kanu münzariyn
30–) Ve le kad necceyna benı israiyle minel azabil mühiyn
31–) Min fir’avn innehu kane aliyem minel müsrifiyn
32–) Ve lekadıhternahüm ala ılmin alel alemiyn
33–) Ve ateynahüm minel ayati ma fıhi belaüm mübiyn
34–) İnne haülai le yekülün
35–) İn hiye illa mevtetünel ula ve ma nahnü bi münşeriyn
36–) Fe’tu bi abaina in küntüm sadikıyn
37–) E hüm hayrun em kamü tübbeıv vellezıne min kablihim ehleknahüm innehüm kanu mücrimiyn
38–) Ve ma halaknes semavati vel erda ve ma beynehüma laıbiyn
39–) Ma halaknahüma illa bil hakkı ve lakinne ekserahüm la ya’lemun
40–) İnne yevmel fasli mıkatühüm ecmeıyn
41–) Yevme la yuğni mevlen ammevlen şey’ev ve la hüm yünsarun
42–) İlla mer rahımellah innehu hüvel aziyzür rahıym
43–) İnne şeceratez zekkum
44–) Taamül esiym
45–) Kel mühl yağlı fil bütun
46–) Ke ğalyil hamiym
47–) Huzuhü fa’tiluhü ila sevail cehıym
48–) Sümme subbu fevka ra’sihı min azabil hamiym
49–) Zuk inneke entel aziyzül keriym
50–) İnne haza ma küntüm bihı temterun
51–) İnnel müttekıyne fı mekamin emiyn
52–) Fi cennativ ve uyun
53–) Yelbesune min sündüsiv ve istebrakım mütekabiliyn
54–) Kezali ve zevvecnahüm bi hurin ıyn
55–) Yed’une fiha bi külli fakihetin aminiyn
56–) La yezukune fiyhel mevte illel mevtetel ula ve vekahüm azabel cehıym
57–) Fadlem mir rabbik zalike hüvel fevzül azıym
58–) Fe innema yessernahü bi lisanike leallehüm yetezekkerun
59–) Fertekıb innehüm murtegibun

NOT = Lütfen tecvid ve yazım hataları olmaması için Arapça’sına bakarak okuyunuz. Eğer Arapça bilmiyorum diyorsanız youtube vb. platformlardan sureyi dinleyerek ve sizde tekrar ederek okuyabilirsiniz.

NOT 2 = Ayrıca okunuşundaki sonu yn ve ym ile bitenler normalde n ve m ile bitmektedir. Yani mesela 56. ayetin sonundaki “cehıym” kısmı okunurken “cehim” olarak okunmaktadır. Fakat burada uzatma olduğu için araya y harfi konulmuştur. Yoksa dediğimiz gibi bu tarzda sonu bitenlerde y harfi okunmuyor ve oradaki “i” harfini uzatmanız gerekiyor.

Duhan Suresi Türkçe Meali(Anlamı)

1–) Hâ, mîm.
2 ve 3–) Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, biz onu (Kur’an’ı) mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır.
4,5 ve 6–) Katımızdan bir emirle her hikmetli işe o gecede hükmedilir. Çünkü biz, Rabbinin bir rahmeti olarak peygamberler göndermekteyiz. O işitendir, bilendir.
7–) Eğer kesin olarak inanıyorsanız (bilin ki Allah), göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir.
8–) O’ndan başka ilâh yoktur. (Her şeyi O) diriltir ve öldürür. Sizin de Rabbiniz, önceki atalarınızın da Rabbidir.
9–) Fakat onlar, şüphe içinde eğlenip duruyorlar.
10 ve 11–) Şimdi sen, göğün, insanları bürüyecek açık bir duman çıkaracağı günü gözetle. Bu, elem verici bir azaptır.
12–) (İşte o zaman insanlar:) Rabbimiz! Bizden azabı kaldır. Doğrusu biz artık inanıyoruz (derler).
13–) Onlar için bunu düşünüp öğüt almak nerede? Oysa kendilerine gerçeği açıklayan bir de peygamber gelmişti.
14–) Sonra onlar, o peygamberden yüz çevirdiler ve: “Bu öğretilmiş bir delidir.” dediler.
15–) Biz o azabı sizden birazcık kaldırırız. Ama siz mutlaka eski halinize dönersiniz.
16–) Biz o büyük şiddetle çarptığımız gün mutlaka intikamımızı alırız.
17–) Andolsun ki, biz onlardan önce Firavun kavmini de denemiştik. Onlara çok kıymetli bir peygamber gelmişti.
18–) O peygamber onlara şöyle demişti: “Esaretiniz altındaki Allah’ın kullarını bana teslim edin. Çünkü ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.
19–) Allah’a karşı üstünlük taslamayın. Şüphesiz ki ben size apaçık bir delil getiriyorum.
20–) Gerçekten ben, beni taşlamanızdan dolayı benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a sığındım.
21–) Eğer siz bana iman etmezseniz hemen yanımdan uzaklaşın.”
22–) Musa: “Şüphesiz ki bunlar suçlu bir kavimdir.” diyerek yardım etmesi için Rabbine yalvardı.
23–) Allah buyurdu ki: “Kullarımı geceleyin yürüt. Çünkü siz takib edileceksiniz.
24–) Karşıya geçince denizi olduğu gibi açık bırak. Çünkü onlar suda boğulacak bir ordudur.”
25–) Onlar neler bırakmışlardı, ne bahçeler, ne pınarlar!
26–) Ne ekinler, ne güzel kaynaklar,
27–) Ve içinde eğlenip durdukları nice nimetler ve refah!
28–) İşte böylece biz onları başka bir kavme miras bıraktık.
29–) Gök ve yer onların üzerine ağlamadı. Onlara mühlet de verilmedi.
30–) Andolsun ki biz İsrailoğullarını o aşağılayıcı azabdan kurtardık.
31–) Firavun’dan da kurtardık çünkü o üstünlük taslayıp haddi aşan bir zorbaydı.
32–) Andolsun ki biz onları bilerek o zamanki alemlere üstün kıldık.
33–) Biz onlara içinde apaçık bir imtihan bulunan mucizeler verdik.
34–) Gerçekten şu kâfirler diyorlar ki:
35–) “Bizim ilk ölümümüzden başka bir şey yoktur. Biz tekrar diriltilecek değiliz.
36–) Eğer siz doğru söyleyen kimselerseniz babalarınızı bize getirin.”
37–) Onlar mı daha hayırlıdır, yoksa Tükba kavmi ile onlardan öncekiler mi? Biz onların hepsini de helak ettik. Çünkü onlar suçluydular.
38–) Biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri bir oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık.
39–) Biz onları hak ve hikmetle yarattık. Fakat onların çoğu bunu bilmezler.
40–) Şüphesiz ki hakkı batıldan ayırd etme günü onların hepsinin bir araya toplanacağı gündür.
41–) O gün dostun dosta hiçbir faydası olmaz. Onlara yardım da edilmez.
42–) Ancak Allah’ın merhamet ettiği kimseler böyle değildir. Şüphesiz ki Allah çok güçlüdür, çok merhamet edicidir.
43–) Gerçekten zakkum ağacı,
44–) Günahkârların yemeğidir.
45–) O pota gibi karınlarda kaynar.
46–) O, kızgın bir sıvının kaynaması gibidir.
47–) Allah meleklere şöyle emreder. “Şunu tutun da Cehennem’in ortasına sürükleyin.”
48–) “Sonra onun başının üstüne kaynar su azabından dökün.”
49–) Ona şöyle denir! “Tat bakalım azabı! hani sen kendine göre çok güçlü ve çok üstündün.
50–) İşte sizin inkâr edip durduğunuz şey budur.”
51–) Şüphesiz ki kötülükten sakınanlar güvenli bir makamdadırlar.
52–) Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar.
53–) Onlar ince ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyerek karşılıklı olarak otururlar.
54–) İşte böyle, biz onları ayrıca iri siyah gözlü hurilerle evlendiririz.
55–) Onlar orada güven içinde her çeşit meyveyi isteyebilirler.
56–) Onlar orada ilk ölümden başka bir ölüm tatmazlar. Allah onları cehennem azabından korumuştur.
57–) (Bunların hepsi) Rabbinden bir lütuf olarak (verilmiştir.) İşte büyük kurtuluş budur.
58–) Biz Kur’ân’ı senin dilinle indirip kolaylaştırdık. Umulur ki onlar öğüt alırlar.
59–) Artık sen onların başlarına gelecekleri bekle: Çünkü onlar da bekleyip durmaktadırlar.

Diğer surelerin Arapça ve Türkçe meallerine ise “Dini” kategorimizden ulaşabilirsiniz. Veya sağ üst taraftaki arama butonuna sure ismini yazarak ayrıntılarına ulaşabilirsiniz. Herkese tekrardan iyi okumalar ve iyi ilimler dileriz…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir