Glutamin İle İlgili Bilmeniz Gereken Herşey

Başlıklar

Glutamin Nedir?

Glutamin, insan vücudunda esansiyel amino asit glutamat (veya glutamik asit) bozularak ve azot içeren amonyak molekülleri ile bağlanarak sentezlenir. Glutamini bir tür nitrojen süngeri olarak düşünün. Diğer birçok fonksiyonunun yanında, amonyağı temizler ve hücre büyümesi ve doku onarımı için kullanılabilen dokular arasında azot taşır. Protein yıkımı sonrasında meydana beliren tüm azotların %30-35’inin glutamin formunda taşındığı rapor edilmiştir. Glutamin glutamatın yeniden sentezlenmesi için de parçalanabilir. Bu da glutaminin aynı zamanda önemli bir amonyak ve azot kaynağı olmasını sağlar.

Vücudunuzun iç glutamininin yaklaşık yüzde 70’i iskelet kaslarında üretilir ve oradan ince bağırsak, böbrekler ve beyaz kan hücrelerine gönderilir. Bunlar, glutamin kullanımının baskın olduğu bölgelerdir.

Bu amino asitin vücuttaki seviyeleri çeşitli faktörlere bağlıdır. Aşırı egzersiz, hastalık, açlık, hamilelik, hızlı büyüme ve gelişme ve diğer aşırı fizyolojik stres koşulları vücudun glutamin depolarını önemli ölçüde tüketmektedir. Bunlar, glutamin alımınızı artırmanın veya takviyenin uygun olduğu koşullardan bazılarıdır. Takviye gıda olarak internetten satın alınacaksa https://www.fitbull.com gibi güvenilir internet siteleri tercih edilmelidir.

Glutamin Ne İşe Yarar?

Glutamin – diğer alfa-amino asitler gibi – protein sentezini ve bozulmasını düzenlemede rol oynar. Ancak, bundan daha fazlası da vardır. Glutamin BCAA metabolizmasını, bağırsak bariyeri bakımını, normal bağışıklık fonksiyonunu, glikoz oluşumunu, su taşınımını, nörotransmisyonu ve daha fazlasını etkileyen bir amino asittir. Böbrekleriniz, glutaminden arındırılmış amonyağın (yani formül olarak amonyak NH3 olmaktadır) vücudunuzun asit-baz dengesini korumak için kullanıldığı yerdir. Vücutta glutamin kullanımı konusunda birincil konumda yer alırlar. Amonyak bulduğunuz her yerde, glutamin de bulursunuz. Metabolik asidoz arttıkça – yoğun antrenmana veya yüksek proteinli diyete yanıt olarak – glutaminin renal tutulumu hızla yükselir. Yapılan bir araştırmada, sadece dört gün sürdürülen yüksek proteinli ve yüksek yağlı bir diyetin, plazma ve kas dokusundaki glutamin seviyelerinde yüzde 25’lik bir düşüşe neden olduğu bulunmuştur. Eğer bu durumların tümü vücudunuzun glutamin üretme yeteneğini aşmaya başlarsa, kas kaybı, tükenmiş enerji ve enfeksiyonlara karşı artan duyarlılık da dahil olmak üzere eksiklik belirtileri göstermeye başlayabilirsiniz.

Glutamini Nasıl Almalıyım?

Plazma glutamin konsantrasyonlarını arttırmak için günlük ek glutamin alımının yüksek olması gerekir (günde en az 20-30 gram olmak üzere sık sık tüketilmelidir).

Farklı bir perspektiften bakabilmek için, kritik hastaların genellikle günde 20-30 gram glutamin ile sabit bir intravenöz infüzyon aldığını düşünün. Bununla birlikte, aldıkları infüze edilen glutaminin biyoyararlanımı yüzde 100’dür. Oral olarak tüketilen glutaminde ise bu rakam yüzde 30’u geçmez. Bu nedenle, gün boyunca bölünmüş dozlarda tüketilecek 30 g glutamin, tercihen glikoz kullanımını desteklemek için karbonhidrat içeren yemek veya aperatifler ile birlikte alınmalıdır.

Egzersiz günlerinde, hidrasyon, elektrolit nakli ve BCAA metabolizmasını desteklemek için egzersiz öncesinde veya sırasında glutamin tüketmenizi tavsiye ederim. Antrenmanınızdan önce, egzersiz sırasında ve sonrasında 10 gram alabilir ya da bu dozajları 5 grama indirerek sıklığı artırabilirsiniz. Antrenman günlerinde, plazma glutamin konsantrasyonlarında artış sağlamak için en az her 2-3 saatte bir en az 5 gram glutamin tüketin.

Glutamin döngü gerektirmez. Aslında, aşırı fizyolojik stres dönemlerinde kronik glutamin tüketimi ihtiyacını destekleyen daha fazla kanıt vardır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir