Herkese iyi günler dileriz. Bu yazımızda sizlere Sami Paşazade Sezai’nin Sergüzeşt isimli romanının kısaca özetini anlatacağız. Şimdiden iyi okumalar dileriz.
Öncelikle kitap özelliklerinden-konusundan vs. bahsedelim ardından özete geçelim. Kitapta Dilber adındaki bir kızın acıklı hayatı anlatılmaktadır. Gerçekten okuduğunuzda duygulanacaksınız. Hem duygu hem de aşk içerikli olan bu roman MEB onaylı 100 temel eser arasında yer almaktadır. Kitabın en önemli özelliği ise çoğu cümlelerin uzun şekilde olmasıdır. Gerçekten cümleler o kadar uzun ki 5-6 satırlık cümle görebilirsiniz belki de daha fazla. Bu cümlelerde yazar genelde derin ve anlaşılması zor bilgiler vermektedir. Zaten kitabın da en önemli özelliği bu diyebiliriz. Tam bir sanat eseri desek yalan olmaz sanırım.
Kitapta 3 ana kahramanımız var. Bunlar; Dilber, Celal Bey ve Cevher. Ana karakterimiz yani başrolümüz ise Dilber’dir. Kitapta Dilber’in hayatı anlatılıyor. Bu arada Sergüzeşt’in kelime anlamı “macera,serüven” demektir. Şimdi kısaca Sergüzeşt romanının özetini anlatalım.
Sergüzeşt Romanı Kısaca Özeti
Dilber, yaşadığı zorlu hayatından kurtulmak için evinden kaçar. Ardından bir köle tüccarının eline düşer. Sonrasında esirci İstanbul Aksaray taraflarında oturan memur Mustafa Efendi’ye Dilber’i 40 Osmanlı lirası karşılığında bırakıyor. Ardından Dilber Mustafa Efendi’nin hanımından ve evde bulunan diğer Arap hizmetçiden epey eziyetler,azarlar ve dayaklar yiyor. Burada çok zorluk çeken Dilber bir gün bu evden kaçıyor. Ardından komşular tarafından bulunup ve olay düzeltmeye çalışılsa da Mustafa efendi Dilber’i zengin bir Hanımefendi’ye satmaya karar veriyor.Çünkü Mustafa Efendi’nin de durumu kötüye gidiyordu.
Ardından Zehra hanımlarda epey iyi bir hayat süren Dilber zaman içinde mutlu olmaya ve o ortama alışmaya başlamıştır. Zehra hanımın ressam oğlu olan Celal Bey’de o evde yaşamaktadır. Celal Bey’e zaman içinde aşık olan Dilber bir türlü kendisine açılamamıştır. Fakat bir gün Celal Bey, Dilber’in odasına girer ve onun elinde bir fotoğraf görür. Uykusunda olan Dilber’i rahatsız etmeden elindeki fotoğrafı alır ve kim olduğuna bakar. Bunun kendisi olduğunu görünce heyecandan ne yapacağını şaşıran Celal ardından Dilber ile konuşmaya başlar ve karşılıklı olarak aşklarını itiraf ederler. İlk itiraf Dilber’den gelmiştir. Sonrasında bir müddet gizli bir şekilde buluşup görüşen Dilber ve Celal’in durumu Zehra hanımın kulağına gider. Ardından Zehra hanım çok sinirlenir ve “oğlum Celal’in böyle düşük seviyede bir kız ile izdivacını kabul edemem.” diyerek Dilber’i aldığı esirciye geri verir.
Dilber’in evden gittiğini ve başkasına satıldığını öğrenen Celal tabiri caizse adeta kriz geçirir ve hasta olur. Bir müddet İstanbul sokaklarında onu aramaya koyulan Celal maalesef Dilber’i bulamaz. Bu sırada Dilber’de Mısır’da bir yere satılmıştır. Ardından Mısır’da evin hizmetçisi Cevher, Dilber’in üzüntülü ve solgun olduğunu farkeder ve bir sevdiğinin olduğunu, ona kavuşamadığını anlar. Ardından ona yardımcı olur ve Mısır’daki evden kaçmasını sağlar. Cevher evin üst tarafında bulunan Dilber’e gece vakti herkes uyurken bir merdiven uzatır. Ardından yukarı çıkıp demirlikleri kırarak Dilber’in aşağıya inmesini sağlar. Sonrasında yaralı olan Cevher merdivenden inemez ve en sonunda merdivenden düşerek ölür. Sonrasında Dilber evden kaçmış olur. Son olarak ne yapacağını bilmeyen Dilber evden uzaklaşarak Nil nehrine doğru yaklaşır ve kendini Nil nehrine bırakır.
Bu Yazıya Tepkin Ne Oldu ?