Ahmet Hikmet Müftüoğlu – Çağlayanlar Kısaca Kitap Özeti

Kitabın Adı : Çağlayanlar

Yazarı : Ahmet Hikmet Müftüoğlu

Kitabın Konusu

Bir öykü kitabı olan çağlayanlar, “Bu vatan ya senindir, ya kimsenin!” sözleriyle okura sesleniş ile başlar. Örf, adet, ve dinine sahip çıkmaya davet eden hikayeler bütünüdür. Kitapta toplam 17 adet öykü bulunur.

Kitabın Özeti

Kitaptan bazı öykülerin özet kısımlarını aşağıya paylaşalım.

Yarayı Kanatan;

Birkaç arkadaş topluluğunun evinde gerçekleştirdikleri müzikli toplantıda yaşanılanlar konu alır. Batı kültürünün, sanatın, müziğin, felsefesinin etkisinde kalan bir doktorun ülkesini beğenmemesi ve eleştirel yaklaşması nedeniyle toplumdan kopukluğu incelemektedir.

Padişahım Alınız Menekşelerimi, Veriniz Gülümü;

Samime Hanım ve yardımcısı Ayşe aynı kaderi paylaşmaktadırlar. İkisi dert ortağı olurlar ve Ayşe’nin pederi 5 yıldır Trablusgarp’da , nişanlısı da Tosun da Trablusgarp’a sevki sağlanır. Samime Hanım’ın eşi Tuğrul Bey de Trablusgarp’a savaşmak için gider. Her ikisi de yol gözledikleri için ”gülüm” diye bahsetmektedir. Bir gün gazete haberinde Ayşe’nin babasının şehit düştüğünü görürler ve üzüntüden kahrolurlar. Birlikte sabaha kadar namaz kılıp, dua ederler.

Tosun Ayşe’nin rüyasına girer. İnciler ve mücevherlerle dolu bir yerde nişanlısına seslenerek ”bun bunların hepsini padişaha götürür, senin bedelini öderim” der. Nişanlısı da ”benim bedel olarak karşılığım bir avuç inci, yakut değil. Benim bedelim bu çöllerde bulunan kumlardır. Padişaha senin gibi günahsız hediyeler vermelisin. Padişaha bir demet çiçek götür ve karşılığında beni iste. Gönlüm de ki ses diyor ki şayet ben şehit olmadıysam çiçekleri mutlaka vereceksin” der.

Ayşe ertesi gün hemen bahçede çiçek toplar ve padişahın yanına gider. Sarayın girişinde askerler Ayşe’yi karşılar. Askerlerden birinin Tosun’a benzediğini görür ve oraya yığılıp kalır. Kendine geldiğinde ise çamurların arasında ezildiğini görür ve nişanlısının rüyada söyledikleri kulaklarında yankılanır.

Altın Ordu;

Türklerin Orta Asya’dan dünyanın dört bir tarafına dağılımını konu alan bu öyküde bir sonbahar günü göklerden 3 defa tekrarlanarak Göç!.. Göç!.. Göç!., nidasını ve hanlar çevresinde toplanmasının ardından dünyaya yayılırlar.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir