Herkese merhabalar bu yazımızda sizlere Elif Şafak’ın AŞK romanının özetini paylaşacağız. Şimdiden keyifli okumalar dileriz.
Elif Şafak – Aşk Kitabı Hakkında Bilgiler
Elif Şafak ülkemizdeki en iyi yazarlardan ve kitapları en çok satılan yazarlarından birisidir. En beğenilen romanı ise AŞK kitabıdır. Kitabın ismi sizleri yanıltmasın. Evet kitap aşkı konu almaktadır fakat buradaki aşk manevi aşktır. Yani bizim ilk aklımıza gelen normal aşk değildir. Bu bakımdan kitap bir kadın ve erkek arasındaki aşkı normal bir şekilde anlatıyor diye okumamazlık yapmayın. Elbette normal aşkı da baz alıyor. Fakat ön planda olan manevi aşktır. Kitabı okuduğunuzda anlayacaksınız. Bu bakımdan bizler de baştan ön yargılı davranmıştık, haliyle kitabı çok sonradan okumaya fırsat bulduk. Fakat neden şimdiye kadar okumadık diye pişman olduk. Gerçekten 10 numara 5 yıldız diyebileceğimiz bir kitaptır. Eğer kitabı okumadıysanız kesinlikle okumanızı tavsiye ediyoruz.
Kitap 2009 yılında çıkmıştır ve ilk olarak İngilizce haliyle çıkmıştır. Ardından Türkçe’ye çevrilmiştir. Ülkemizde 1 milyona yakın kopyasının satıldığı düşünülmektedir. Kitap 2 farklı zamanda geçmektedir. Birisi 2008-2009 yıllarında diğeri ise 13. yüzyılda geçiyor. Yani okuyucu sırayla hem günümüze hem de 13. yüzyıla gidecek.
Kitap 420 sayfadan oluşmaktadır. Orijinalı pembe kapaklı olan aşk kitabını bir çok kitap satış sitesinden satın alabilirsiniz. Kitap hakkında vereceğimiz kısaca bilgiler bu şekildedir. Şimdi sizleri bekletmeden kısaca kitap özetine geçelim.
Elif Şafak – Aşk Kitap Özeti (Kısaca)
Ella, ABD’de yaşayan 3 çocuk annesi bir editördür. Aslında ev hanımıdır da diyebiliriz çünkü zamanın çoğunu evde yemek yaparak geçirmektedir. Bazı zamanlar çalıştığı yayınevinden kitap gelmekte ve bu kitabın raporunu hazırlamaktadır. Yani gelen kitapların raporunu hazırlayarak yayınevine iletmekte ve buradan geçim sağlamaktadır. Günün birinde çalıştığı yayınevi raporunu çıkartması için Elle’ya, yazarı A.Z. Zahara (Aziz Zekeriya Zahara) olan “Aşk Şeriatı” adlı kitabını iletir. Ella bu kitabı okuyup raporunu yayınevine sunmalıdır. Bu sıralarda Ella’nın morali biraz bozuktur. Çünkü eşi David kendisini aldatıyordur. Fakat aldatmasını bile bile hiç kocasıyla konuşmaz hep içine atar. Ardından bu kitaba başlayınca hayatı adeta değişir. Çünkü kitap tam aradığı aşkı kendisine sunmuştur.
Aşk Şeriatı kitabına gelirsek; Şems, Tebriz’li bir allamedir. Küçük yaşından beri hep gezen Şems-i Tebrizi‘nin hayatta artık tek gayesi vardır. O da can yoldaşını bulmak. Evet Şems artık büyük bir alim olduğu zaman eksik yanının bir yoldaş, sırdaş, can arkadaşı olduğunu anlar. Bunun yanı sıra Şems’in küçüklükten kalma Allah (c.c.) tarafından verilen bazı kerametleri mevcuttur. Örneğin Şems rüyaları tabir edebiliyor, bir kişiye baktığı zaman onun içini okuyabiliyor, kişilerin gelecekteki durumunu görebiliyor.
Şems-i Tebrizi günün birinde bir rüya görür. Bu rüyada Bağdat’a gitmesi gerektiğini ve orada can yoldaşını bulabileceğini anlar. Ardından Bağdat’a Baba Zaman’ın dergahına gider. Burada dervişine durumu izah eder. Buraya can yoldaşımı bulmaya geldim tarzında söyler. Aradan çok zaman geçse bile buradan ayrılmaz. Çünkü rüyasında burada yoldaşını bulabileceğini görmüştü. Sonrasında günün birinde Kayseri’den Bağdat’a bir mektup gelir. Bu mektupta Baba Zaman’a “Senin dergahından birisi Konya’daki Rumi’nin can yoldaşı olacaktır. Onu tespit et ve hemen Rumi’nin yanına gönder.” tarzında bir mektup yazar. Ardından Baba Zaman bu kişinin Şems olduğunu hemen anlar fakat onu hemen oraya göndermez. Yaklaşık 1-2 yıl aradan sonra Şems, Konya’ya Mevlana Celaleddin Rumi‘nin yanına gider.
Ardından Mevlana’da can yoldaşını bulduğu için çok sevinir ve Şems’i kendi evine kalmaya davet eder. Sonrasında Şems Mevlana ile birlikte bir odaya çekilir ve günlerce burada kalır. Mevlana ve Şems manevi aşk ile muhabbetle birbirlerine yoldaş olurlar. Kitapta bazı yerlerde Şems’in 40 kuralları karşımıza çıkar. Bu kuralları da genelde Şems bir kıssadan hisse anlatırken aktarır. Bu arada Mevlana, Şems gelmeden önce Konya’da çok sevilen bir alimdi. Hutbelerde vaaz verir ve insanları aydınlatırdı. Lakin Şems geldikten sonra Mevlana, Şems ile birlikte vakit geçirmekten dışarı çıkamaz oldu ve hutbelere gidemez oldu. Mesela günün birinde Şems, Mevlana’ya gidip 2 şişe şarap almasını söyler. Akabinde şaşıran Mevlana vardır bir hikmeti deyip onu kırmaz ve şarapçıya gider. Burada Mevlana’yı gören sarhoşlar şaşırırlar ve önlerinde saygı duruşuna geçerler. Ardından oradaki insanlarla biraz muhabbet eden Mevlana şarapları alarak Şems’in yanına gelir. Bu durum hemen Konya’ya yayılır ve Şems’in Mevlana’yı bozduğu düşünülür. Halbuki Şems bu hareketi Mevlana’nın halkın alt kademesindeki insanları da tanıması ve onlara da bir nevi vaaz vermesi için yapmıştır. Lakin bazı kişiler (ki bunların çoğu hoca olarak geçinen kişilerdir) Şems’in Konya’ya zarar verdiğini düşünür ve bir an buradan gitmesi gerektiğini düşünür. Bazıları daha ileri giderek öldürülmeli derler.
Bu arada Ella kitabı bitirir ve raporunu zamanında teslim eder. Ardından kitabın sahibi olan Aziz Z. Zahara’nın mail adresini bulup kendisine mail atar. Sonrasında günlerdir hatta haftalardır hemen hemen tüm gün mailleşirler ve Ella kendisini görmeden Zahara’ya aşık olduğunu hisseder. Ardından Zahara bir gün ABD’ye gelir ve Ella ile buluşur. Burada Ella onu canlı olarak görünce daha da aşık olur. Fakat A.Z. Zahara kendisine bir gelecek vaat edemeyeceğini söyler. Hasta olduğu 1 yıl ömrünün kaldığını ve Konya’da vefat etmek istediğini söyler. Eğer bu şekilde kabul edersen benimle gelebilirsin der. Ella da teklifi hemen kabul eder. Çünkü hayatından ilk defa gerçekten aşık olmuştur. Bu arada Ella başlarda aşka inanmazdı. Hatta büyük kızının birisiyle evlenmek istemesine karşı gelmişti. Çünkü ilerde de kendisi ve eşi David gibi olabileceklerini düşünmüştü. Bu bakımdan kızının evlenmesine razı değildi. Zaten sonradan kızının sevgilisi onu aldatmıştı ayrılmışlardı.
Bu arada Şems, Mevlana’nın manevi kızı Kimya ile evlenir. Alaaddin’de Kimya’yı seviyordu fakat başkasıyla evlendiğini görünce çok üzülür. Ayrıca Alaaddin Rumi’nin sinirli ve kötü oğludur diyebiliriz. Çünkü Şems’i hiç beğenmez ve onun gelişini babasının kötü yollara düşmesine yorar. Tabii ki böyle bir şey yoktur. Şems’in her hareketinde ayrı bir manevi ders vardır. Fakat zamanla sinirlenen Rumi’nin küçük oğlu Alaaddin ve arkadaşları bir gün Şems’i öldürmek için plan kurarlar. Şems’i öldüren o zamanların ünlü katilidir fakat nerede olduğunu Alaaddin kendisine iletmiştir. Yani öldürülmesine yardımcı olmuştur. Şems-i Tebrizi vefat ettikten sonra Mevlana’nın hayatı adeta altüst olur. Fakat hayatına devam eder. Önceleri Şems, Mevlana’ya sen günün birinde çok güzel şiirler yazacaksın ve dünyanın en büyük şairi olacaksın diye beyan eder. Ardından gerçekten Rumi’nin dilinden hep beyitler dökülmeye başlar. Bunlar zamanla Mesnevi adındaki kitap haline dönüşür.
Ella, kitabın sonlarına doğru Aziz Zahara ile birlikte Konya’ya gider. Burada hastalanan A.Z. Zahara bir gün hastanede vefat eder. Ardından Ella mail aracılığı ile Zahara’nın tüm arkadaşlarını, dostlarını dünyanın dört bir tarafından cenazeye davet eder. Konya o zamana kadar görülmemiş bir cenaze törenine eşlik etmiş olur.
AŞK kitabının kısaca özeti bu şekildedir. Umarız beğenirsiniz. Fakat özetle bitmez, kitabın tamamını okumanızı tavsiye ederiz. Teşekkürler.
NOT = Kitabın kısaca özeti bu şekildedir. Biraz dağınık gelmiş olabilir. Fakat çok konu olduğu için hangi birini anlatsam diye çok düşündüm. Yine de elimden geldiğince kısa kısa anlatmaya çalıştım. Genel olarak kitap Mevlana-Şems yoldaşlığını anlatıyor. Aslında kitabın tamamen özetini çıkartmak yanlış olur. Çünkü her sayfasında ayrı bir hikmet mevcut. Bu yüzden okumanızı tavsiye ediyorum. Teşekkürler. Okuduktan sonra yorumlarınızı bizlerle paylaşmayı unutmayınız.
Bu Yazıya Tepkin Ne Oldu ?