Kitabın Adı : Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Kitabın Yazarı : Peyami Safa
9. Hariciye Koğuşu Kitabının Konusu
Kitapta bacağından çocukluğundan bu yana rahatsız olan olan ve kimseyi dinlemeyen birinin başından geçen olaylar anlatılmaktadır.
9. Hariciye Koğuşu Kitabının Özeti
15 yaşında olan ve 7 yaşından beri ayaklarından çektiği bir rahatsızlıkla hastane hastane gezen çocuğun(yazar) çektiği hastalık onu bütün hastanelerden tiksindirmiştir. Durumunun ciddiyeti kurulmasından dolayı annesi kenar mahallelerin birinde virane bir evde yaşamını sürdürmektedir. Hastaneden dönerken bir gün ameliyat olması gerektiğini öğrenir. Evde annesini bulamaz ancak odanın halinden annesinin şiddetli baş ağrısı geçirdiğini tahmin eder. Annesi gelir yazar annesini üzmemek için gerçekleri anlatmaz. Kendisinin doktora gidip gözükmesi gerektiğini söyler. Yazarın annesi Erenköy’e gideceğini öğrenince Paşa’nın da onu merak ettiğini belirtir. Hepsi bir olduğunda yazar önce Paşa’ya gider. İlk olarak Paşa sağlık durumunun nasıl olduğunu sorar. Yazar da bu durum karşısında kaçamak cevaplar verir. Ardından odaya Nüzhet gelir. Yazardan getirmesi gerektiği kitapları ister. Kız paşaya yazarın bir de doktor Ragıp Bey görünmesini tavsiye eder. Paşa uyuyunca Nüzhet’le birlikte bahçeye gider. O akşam yine roman okumaktadır. Muhabbet ederler ardından yazar 15 yaşında olmasına rağmen aralarında 4 yaş olmasına değin Nüzhet’e aşık olur. Fakat onun da aynı duygular hissettiğinden emin olamaz. Doktor Ragıp bahçede konuşurken Nüzhet istediğini öğrenince önce üzülür. Biz hep oralı olmadığında ise duyulan şüpheye rağmen keyfin yerine gelir. Ardından da Nüzhet annesinin isteği doğrultusunda uyumaya gider ve yazar da kendisine olan güvenini yitirir.
Yazarın hastalığı onu normal yaşından oldukça uzak davranışlara sevk eder. Doktorun ona yaptığı uyarılara rağmen yazar o gece yatakta yorgun ve acı içinde kıvranır. Nüzhet henüz uyumadan yazarın evine gider ve uyumadığını bahane ederek tekrar koyu bir muhabbete dalarlar. Ertesi gün olduğunda yazar ona karşı zafiyetini daha fazla saklayamaz, itiraf eder. Şaşkınlık içinde koşarak oradan uzaklaşır. Sabah olduğunda yazar, Kadıköy’e gider ve Paşa’nın istediği kitapları alır. Daha sonrada annesinin bir ay gelemeyeceğini yazar. Oradan doktorun yanına gider doktorunun iyi yemesi ve dinlenmesi konusunda tavsiyeler alır. Nüzhet gelir ve yazar içeri girdiğinde annesinin dolabının arkasında çıplak bir biçimde olduğunu söyler. Nurefşan akşam ona gerçekleri yani Rus hep ile doktora durumlarını, konuştuklarını itiraf eder. Bunun üzerine yengesi yazara kin tutar. Yazar bir gün yengesinin mikroplara karşı uyardığını ve eşyalarımızı ayırdım ettiğini duyar. Bundan dolayı evi terk etme kararı alır.
Annesinin o gün paşalara geleceğini duyması üzerine kararının değiştirmesine neden olur. Nihayet hızla geçen günlerin ardından yazarın ağrıları gün geçtikçe arttığından annesi onu fakülteye muayeneye götürür. Operatör durum karşısında oldukça ciddi bir tavır alır. Yerinden dahi kıpırdamaması gerektiğini söyler. Yazarın eve birden kalabalık ulaşır. Yakınları onu teselli etmeye gelir. Tekrar fakülteye gittiğinde ise doktor onu bacağının kesilmesi gerektiğini söyler. Buna dayanamayan yazar orada bayılır. Operatör bundan etkilenir, kasaplardan farkı kalmadığını düşünür. Üç ay süre hastanede kalmasını ister. Yazar bu durumu kabul etmek zorunda kalır ve hariciye koğuşuna yatırılır. Yazara burası onun için hapishane gibi gelir. İlk gecesi dahi olayla biter. Tüm gücüyle bağırıp çağırır. Bu korku ona fazla gelir. Bu zor geçen günlerin sonunda ameliyat günü gelir. Ameliyatı bitince 7. pansumanda doktor bacağını kurtulduğunu ancak yere basamayacağı ifade eder. Nüzhet de daha sonra gelen karttan Paşa’nın hastalandığını ve Nüzhet’in doktor ile nikahlanacağını öğrenir. Bu acılar içinde geçen günlerin ardından Doktor Mithat ve arkadaşı onu hastaneden taburcu ettirirler.
NOT = Burada anlatılan yazar karakteri kitabın başrolüdür. Yani kitabı anlatan 15 yaşında olan çocuktur.
Bu Yazıya Tepkin Ne Oldu ?