Kitabın Adı : Kendi Gök Kubbemiz
Kitabın Yazarı : Yahya Kemal Beyatlı
Kendi Gök Kubbemiz Kitabın Özeti
Yahya Kemal, İsyanbul şairi büyük üstad. Bir köprü niteliğinde olan şiirleri ile hem divan şiiri hemde modern şiiri harmanlamıştır. Sağlığında hiç kitabı yoktur. Aynı zamanda Cumhuriyet dönemi siyasetiyle de ilgili olan Yahya Kemal 1984 Üsküp doğumludur. Bir dönem Pakistan büyükelçiliği görevi de bulunmaktadır.
Bulunduğu dönemin çalkantısından ötürü Yahya Kemal Beyatlı, iki şekilde eser vermiştir. “Kendi Gök Kubbemiz” diye topladıkları şiirleri ile yenilikçi, sade bir dil ile şiirler yazmıştır. “Eski Şiirin Rüzgârıyla” başlığında topladıkları ise eski ve ağır bir dili olan şiirleridir.
Yahya Kemal Beyatlı bu karmaşıklık içerisinde dilin bulunmasını sağlayan cümlesi vardır. Şair eskiyi tam olarak bırakmasa da daha çok halk diline yönelmiştir. Aynı zamanda İstanbul aşığı olan Yahya Kemal Beyatlı geçirdiği hastalık nedeniyle Paris’e gitmiş ve sevdiği şehirden uzakta kalmıştır. Bu nedenle ölümüne kadar şiirlerini mükemmel hale getirebilmek için kitaplaştırmak istememiştir.
Ölümünden sonra ise “Kendi Gök Kubbemiz” başlığında şiirleri toplanmış ve 1961 yılında yayımlanmıştır. İlk olarak şiir kitabı gibi görünse de içerik bakımından bambaşka bir özellik göstermektedir. Milli eğitim bakanlığının tavsiyeleri içerisinde yerini alır. İlk şiir ; Süleymaniye’de Bayram Sabahı’dır.
Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede,
Bir mehâbetli sabah oldu Süleymaniye’de
Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati
Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi.
Yahya Kemal Beyatlı şiirlerinde genel olarak musiki,değerler ve kültürel konular gibi temalaı işler. Fakat bir şiiri en güzel anlatan şey şiirin aslıdır. Bazı şiirlerinden dörtlükleri aşağıdaki gibidir.
Akıncı Şiirinden Bir Bölüm;
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik
Haykırdı, ak tolgalı beylerbeyi “İlerle!”
Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilelerle
Şimşek gibi atıldık bir semte yedi koldan
Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan
O Rüzgâr Şiirinden Bir Bölüm;
Yaşamak zevki nedir bilmez ölümden korkan!
Gür bir imanla damarlarda ateşten bir kan
Birleşip böyle diyorlardı, derin bir sesle,
Yeri fethetmek için gelmiş o fatih nesle.
Sessiz Gemi Şiirinden Bir Bölüm;
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Mohaç Türküsü Şiirinden Bir Bölüm;
Bizdik o hücûmun bütün aşkıyla kanatlı;
Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı.
Uçtuk Mohaç ufkunda görünmek hevesiyle,
Canlandı o meşhûr ova at kişnemesiyle!
Fethin daha bir ülkeyi parlattığı gündü;
Biz uğruna can verdiğimiz yerde göründü.
Bu Yazıya Tepkin Ne Oldu ?